• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

birbirini

Türkçe - İngilizce

ilgili sözler / related words

aynı maddelerin birbirini çekmesi balıkların birbirini yemesi balina avcı gemilerenin müretebatının birbirini ziyareti birbirini anlamamak birbirini bırakmamak birbirini çekme birbirini destekleme birbirini desteklemek birbirini destekleyerek birbirini dışarıda bırakan birbirini dışlama birbirini dışlamayan olaylar birbirini dışlayan birbirini dışlayan olaylar birbirini dışlayan projeler birbirini engelleyen olaylar birbirini etkileme birbirini etkilemeden birbirini etkilemek birbirini etkileyen birbirini götüren hata birbirini götüren hatalar birbirini güçlendirme birbirini hiç tanımayan insanlar birbirini izleme birbirini izlemek birbirini izleyecek şekilde birbirini izleyen birbirini izleyen aralıklar birbirini izleyen birim birbirini izleyen değişmeler birbirini izleyen günler birbirini izleyen hayvancılık birbirini izleyen olay birbirini izleyen şey/kimse birbirini izleyen turlar birbirini izleyen yöntem birbirini izleyerek birbirini karşılamak birbirini kavramış birbirini kayırmak birbirini kesen çapraz doğrular birbirini kesen parça birbirini keserek birbirini kesme birbirini kesmek birbirini mahveden birbirini müteakip birbirini nötr duruma getirmek birbirini seçme birbirini seven çift birbirini sıkıştırmak birbirini suçlama birbirini suçlamak birbirini takibeden üç gün birbirini takip eden birbirini takip eden günler birbirini takip eden yatırımlar birbirini takip ederek birbirini takip etmek birbirini tamamlamak birbirini tamamlayan birbirini tamamlayıcı mallar birbirini telafi eden hata birbirini telafi eden hesap birbirini tutan birbirini tutar birbirini tutarlık birbirini tutma birbirini tutma sınayıcısı birbirini tutmak birbirini tutmama birbirini tutmamak birbirini tutmayan birbirini tutmaz birbirini tutmaz gülünç ifade birbirini tutmaz şekilde birbirini tutmazlık birbirini tutturmak birbirini uzaklaştırma gücü birbirini yağlama birbirini yağlamak birbirini yanlış anlamak birbirini yemek birbirini ziyaret etmek birbirini ziyaret etmek (balina avcı gemilerenin müretebatı) çevre faktörlerinin birbirini tamamlaması dağcıların birbirini takip ederek tırmanması dönüşümlü olarak birbirini izlemek faktörlerin birbirini etkilemesi gümrük vergilerinin birbirini izleyecek indirimleri güneş ve ayın birbirini etkilediği ve yüksek ve alçak su farkının normalden daha çok olduğu zaman güneş ve ayın birbirini etkilediği ve yüksek ve alçak su farkının normalden daha çok olduğu zaman- yeniay ve dolunayda meydana gelen gelgit hücrelerarası birbirini çekme-uzaklaştırma etkileri iki noktanın birbirini görmesi iki rakip oyuncunun birbirini kontrol etmesi iki şey birbirini tutmak ile birbirini tutmak it ulur birbirini bulur it ulur, birbirini bulur kabza içindeki çerçeve uzantısının birbirini kuvvetle tutmasını sağlayan iç kabza bağlantısı karmaşık ve birbirini etkileyen ilişkiler karşılıklı birbirini dışta tutan olaylar karşılıklı birbirini etkilemek kuşakların birbirini izlemesi rakamlar ile yazılar birbirini tutmuyor sıra ile birbirini izlemek sporcuların birbirini engelleme girişiminde bulunmadıkları spor dallan sürekli birbirini izleyen tavuklarda birbirini yeme hastalığı toplam talep ile toplam arz ilişkisini gösteren birbirini dik kesen iki çizgi trenler hemen birbirini izliyor yapılanlar birbirini tutmuyor! yaşıtların birbirini eğitmesi zıt kutuplar birbirini çeker

1: 0 ms