• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

besides

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 1657

BESIDES = [bi'saydz] adverb
bunun yanı sıra, ayrıca, bununla birlikte, üstelik, bir de * eşanlamlı : moreover, furthermore, in addition, further, as well, too
İngilizce örnek : That dress doesn't suit you; it's old-fashioned, besides.
Türkçe çevirisi : O elbise sana yakışmıyor; üstelik demode.
İngilizce örnek : I don't like it much; besides, I can't afford it.
Türkçe çevirisi : Onu pek sevmiyorum, üstelik ona param yetmez.
İngilizce örnek : This meat is cold; besides, we didn’t order it.
Türkçe çevirisi : Bu et soğuk, üstelik biz onu sipariş etmedik.
İngilizce örnek : It is too late to go out now. Besides, it is starting to rain.
Türkçe çevirisi : Şimdi dışarı çıkmak için çok geç. Üstelik, yağmur yağmaya başlıyor.
¤ preposition
-den başka, -e ilaveten * eşanlamlı : apart from, except for, in addition to, other than
İngilizce örnek : Besides being rich, she is charming.
Türkçe çevirisi : Zengin olmanın yanı sıra alımlı da.
İngilizce örnek : Besides being very clever, he also works hard.
Türkçe çevirisi : Çok akıllı olmanın yanı sıra çok da çalışıyor.
İngilizce örnek : Besides football, I enjoy watching basketball and volleyball.
Türkçe çevirisi : Futbolun yanı sıra basketbol ve voleybol izlemeyi de severim.
İngilizce örnek : There are a few big parks in Istanbul besides Yıldız Park.
Türkçe çevirisi : Yıldız Parkın yanı sıra İstanbul’da birkaç büyük park daha var.

ilgili sözler / related words

1: 0 ms