PARDON
1. Bir hata yapınca 'özür dilerim, affedersiniz' anlamında kullanılan bir söz:
Pardon, ayağınıza bastım.
Pardon, yanlışlıkla sizin yerinize oturmuşum.
2. Bir sözü duyamayınca veya anlamayınca 'tam olarak duyamadım; pek anlayamadım' anlamlarında kullanılan bir söz:
Pardon, çok gürültü var, tekrar eder misiniz?
Pardon, enflasyon kaç olur dediniz?

PARDON = ['pa: dın] noun
af, bağışlama * eşanlamlı : excuse, forgiveness, mercy, grace, amnesty, remisson, acquittal * karşıtanlamlı : punishment
İngilizce örnek : We don’t consider a pardon to any political prisoner.
Türkçe çevirisi : Hiçbir siyasi tutuklu için af düşünmüyoruz.
¤ verb
bağışlamak, affetmek * eşanlamlı : forgive, excuse, condone, acquit, exonerate * karşıtanlamlı : punish
İngilizce örnek : Political criminals were pardoned.
Türkçe çevirisi : Siyasi suçlular affedildi.
* I beg your pardon = 1 affedersiniz
İngilizce örnek : I beg your pardon, I didn’t know it was your suitcase.
Türkçe çevirisi : Affedersiniz, onun sizin valiziniz olduğunu bilmiyordum.
2 efendim?
İngilizce örnek : I beg your pardon, I didn't hear you well.
Türkçe çevirisi : Efendim? Sizi iyi duyamadım.
* pardon; pardon me = 1 affedersiniz, özür dilerim
İngilizce örnek : Pardon me for interrupting you.
Türkçe çevirisi : Lafınızı kestiğim için özür dilerim.
2 efendim?, buyur?