• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

very - too

Yanlış : This dictionary is too big, but it will go into my pocket.

Doğru : This dictionary is very big, but it will go into my pocket.

Bu sözlük çok büyük ama cebime girer (sığar).


Yanlış : This dictionary is very big to go into my pocket.

Doğru : This dictionary is too big to go into my pocket.

Bu sözlük cebime giremeyecek (sığamayacak) kadar büyük.


Hem very hem too çok anlamına gelir, ancak too istenmeyen, olumsuz bir çokluğu belirtir. Too sözcüğü, too + sıfat/belirteç + to do yapısında sıkça kullanılır.


It is a very heavy table, but I can carry it.

Çok ağır bir masa, ama onu taşıyabilirim.


It sometimes gets very windy here.

Burası bazen çok rüzgârlı oluyor.


The table has very thin legs.

Masanın çok ince ayakları var.


This soup is too hot to eat.

Bu çorba yemek için çok sıcak.

(Bu çorba yenmeyecek kadar sıcak.)


I am too tired to go for a walk with you.

Seninle yürüyüşe çıkamayacak kadar yorgunum.


He was too weak to lift the baby.

Bebeği kaldıramayacak kadar zayıftı.