• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

should

should


should = gerekir, iyi olur, -meli, -malı


1. Görev veya gereklilik belirtir.

 

You're quite fat. You should go on a diet.

Oldukça şişmansın. Rejim yapsan iyi olur.

 

I should give her a present, but I'm broke.

Ona bir hediye vermem gerekir, ama meteliksizim.

 

2. Koşul tümcelerinde kullanıldığı zaman olasılığın zayıflığını gösterir.

 

If the photocopier should breakdown you can phone this number.

Eğer fotokopi makinesi bozulacak olursa bu numarayı arayabilirsin.


3. should have done = yapması gerekirdi (ama yapmadı) 

 

You should have turned out the lights.

Işıkları söndürmen gerekirdi. (Ama söndürmemişsin.)

 

You shouldn't have watched television instead of doing your homework.

Ödevini yapmak yerine televizyon izlememen gerekirdi. (Ama sen televizyon izledin.)