• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

inversion

inversion


Bilindiği gibi İngilizce'de olağan sözdizimi özne + fiil şeklindedir. Bu sözdiziminin fiil + özne olması durumuna devrik yapı (inversion) denir. Bildiğiniz gibi soru tümcelerinde devrik yapı kullanılır.


Can you give me receipt?

Bir makbuz verebilir misiniz?


When is the train?

Tren ne zaman?


Ünlem oluşturmak için kullanılan olumsuz soru formundaki tümcelerin de devrik yapıda olduğuna dikkat ediniz.


Isn't he clever!

Amma da akıllı!


Doesn't he spend a lot!

Amma da çok para harcıyor!


Bu tür olağan devrik yapıların yanı sıra başka şekillerde de devrik yapılar kullanılır.


She didn't say a single word a whole day. (düz yapı)

Not a single word did she say a whole day. (devrik yapı)


Behind our house was the tree. (düz yapı) 

The tree was behind our house. (devrik yapı)

Ağaç evimizin arkasındaydı.


Soru ve ünlem tümcelerinin dışında bazı sözcükler tümcenin başında kullanıldığı zaman devrik yapı isteyebilir. Bu sözcükler şunlardır:


1. Never, seldom, rarely sıklık belirteçleri.


Never had I met such a girl like her before.

Onun gibi bir kıza daha önce hiç rastlamamıştım.


2. İçinde no sözcüğünün bulunduğu belirteç grupları.


In no country will you be offered more hospitality than in Turkey. 

Hiçbir ülkede Türkiye'deki gibi size konukseverlik sunulmaz.

 

3. Not sözcüğü ile oluşturulan gruplar.


Not a soul did I meet on the island.

Adada tek bir kişiye (bir Allahın kuluna) rastlamadım.


Not often do you see jackals in the villages.

Köylerde o kadar sık çakal görmezsiniz.


4. Only when, only after, only by gibi içinde only bulunan gruplar.


Only on rare occasions does the boss thank you for your hard work. 

Patron kırk yılda bir sıkı çalışmandan dolayı sana teşekkür eder.


5. Yer gösteren belirteç veya belirteç grupları.


In the middle of the room stood an ugly old table.

Odanın ortasında çirkin bir masa duruyordu.


On the furniture stood lots of silver sports cups.

Mobilyanın üzerinde bir sürü gümüş kupalar duruyordu.


On the table in front of us lay the gun.

Önümüzdeki masada tabanca duruyordu.


In the courtyard of the University of Istanbul stands the Beyazıt Tower.

İstanbul Üniversitesi'nin avlusunda Beyazıt Kulesi bulunmaktadır.


At the corner stood a chemist's, brilliant with electric lights. 

Köşede elektrik ışıklarıyla pırıl pırıl bir eczane duruyordu.


6. There ve here belirteçleri.

 

Here comes a bus.

İşte bir otobüs geliyor.


Here is your receipt.

İşte makbuzunuz.


There came a time when nobody wanted to speak.

Kimsenin konuşmak istemediği bir an geldi.


7. hardly ever, hardly ... when (than) ... kalıbı.


Hardly ever have I heard such a flimsy excuse.

Böyle sudan  bir mazereti daha önce hiç duymadım desem yeridir.


Hardly had I gone to bed when the phone rang.

Yatağa henüz yatmıştım ki telefon çaldı.


8. Not only ... but (also) kalıbı.

 

Not only is this computer expensive, but it's slow as well.

Bu bilgisayar yalnızca pahalı değil aynı zamanda yavaş da.


9. As sözcüğü ile. (Diğerlerinin aksine as, tümce başında olmak zorunda değildir.)


He left his shoes at he door of the mosque, as did everybody.

Herkesin yaptığı gibi ayakkabılarını caminin kapısına bıraktı.

 

As the popularity of kaleidoscopes has grown so have the prices.

Kaleydoskopların popüleritesi arttıkça fiyatı da arttı.


10. Koşul tümcelerinin üç türünde de devrik yapı kullanılabilir.


a)  İçinde should olan birinci tür koşul tümceleri

 

If you should encounter an enemy ship, press this button. (düz)

Should you encounter an enemy ship, press this button. (devrik)

Eğer bir düşman gemisine rastlayacak olursan bu düğmeye bas.


b) İçinde were olan ikinci tür koşul tümceleri.


If he were the Prime Minister he would solve the anarchy.

Were he the Prime Minister he would solve the anarchy.

O başbakan olsaydı anarşiyi çözerdi.

 

c) Üçüncü tür koşul tümcelerinde had başa çekilebilir.


If you had worn your fur coat, you wouldn't have caught cold. (düz)

Had you worn your fur coat, you wouldn't have caught cold.      (devrik)

Eğer kürk mantonu giyseydin nezle olmayacaktın.


If he hadn't stopped several times, he couldn't have climbed the stairs.

Had he not stopped several times, he couldn't have climbed the  stairs.

Birkaç defa durmasaydı merdivenleri çıkamazdı.