• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

whole - all

Yanlış : We spent whole the summer in Antalya.

Doğru : We spent the whole summer in Antalya.

Bütün yazı Antalya’da geçirdik.


The, my,her, gibi sözcükler whole’dan önce değil, sonra gelir.


We don't have adequate supplies for the whole journey.

Bütün seyahat için yeterli stoğumuz yok.


Ancak benzer bir anlam veren all sözcüğü için durum tam tersinedir: the, my, our gibi sözcükler all’dan sonra gelir.


We spent the whole summer in Antalya.

: We spent all the summer in Antalya.

Bütün yazı Antalya’da geçirdik.


I lost all my wealth last year.

Bütün varlığımı geçen yıl kaybettim.


Yanlış : He has drunk the whole beer.

Doğru : He has drunk all the beer.

Bütün birayı içti.


Sayılamayan tekil isimlerden önce whole değil daha çok all kullanılır.