mean
mean + -ing : anlamına gelmek, demek olmak
mean + to : niyet etmek, istemek
A cerebral haemorrhage means bleeding inside the brain.
Beyin kanaması beyinin içinde kanama demektir.
If you want to catch the early plane, it will mean getting up at 5.
Erken uçağı yakalamak istiyorsan, bu saat beşte kalkmak anlamına gelir.
Sorry, I didn’t mean to upset you.
Affedersin, seni üzmek istememiştim.
I don't mean to oppose you but I really don't agree.
Sana muhalefet etmek istemiyorum ama gerçekten seninle aynı fikirde değilim.