• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

lose - loose - loosen

lose : /lu:z/ (lost, lost) kaybetmek, yitirmek

loose : /lu:s/ gevşek

loosen : /lu:sın/ gevşetmek


I’ve lost my umbrella.

Şemsiyemi kaybettim.


Take care not to lose your passport.

Pasaportunu kaybetmemeye dikkat et.


Don’t bet on that horse or you’ll lose your money.

O atın üstüne oynama yoksa paranı kaybedersin.


That screw is a bit loose. You'd better tighten it.

Şu vida biraz gevşek. Sıkıştırsan iyi olur.

 

That door knob has come loose. It will fall off soon.

Şu kapı tokmağı gevşedi. Yakında düşecek.


I feel more comfortable in loose clothes.

Bol giysiler içinde kendimi daha rahat hissediyorum.


I am loosening the screws to open it.

Onu açmak için vidaları gevşetiyorum.


I loosened my shoelaces.

Ayakkabı bağlarımı gevşettim.


I loosened my tie because his office was very hot.

Kravatımı gevşettim çünkü bürosu çok sıcaktı.