• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

like

Yanlış : Do you like another piece of cake?

Doğru : Would you like another piece of cake?

Bir parça kek daha ister misiniz?


Yanlış : Do you like going to the art exhibition this evening?

Doğru : Would you like to go the art exhibition this evening?

Bu akşam sanat sergisine gitmek ister misin?


Yanlış : Do you like me to make you some tea?

Doğru : Would you like me to make you some tea?

Sana biraz çay yapmamı ister misin?


Like hoşlanmak, sevmek; would like istemek demektir, dolayısıyla önerilerde veya ikramlarda like değil would like kullanılır.


Yanlış : “Do you like cheese?” “Yes, I like.”

Doğru : “Do you like cheese?” “Yes, I do.”

“Peynir sever misin?” “Evet, severim.”


Bir şeyden hoşlanıp hoşlanılmadığı  sorulunca, yanıt olarak yes, I like veya no, I don’t like değil yes, I do veya no, I don’t diye karşılık verilir.


Yanlış : I don’t like when my husband smokes in the bedroom.

Doğru : I don’t like it when my husband smokes in the bedroom.

Kocam yatak odasında sigara içtiğinde bundan hoşlanmıyorum.


Like ile birlikte when veya if yantümcesi kullanıldığında, bu yantümceden önce it getirmek gerekir: like it when/if clause.


I don't like it when you shout at me.

Bana bağırmandan hoşlanmıyorum.