• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

journey - trip - voyage

Journey seyahat için harcanan süre, trip kısa bir gezi, voyage ise deniz yolculuğu, travel ise genel anlamda seyahati belirtir.


to go on/make a journey   : (uzak bir yere ya da düzenli olarak bir yere) seyahat etmek

to go on/make/take a trip : (özellikle kısa süreli olarak bir yere) seyahat etmek


The journey to work takes about twenty minutes by train.

İşe gidiş/yolculuk trenle yaklaşık yirmi dakika sürer.


It's at least three hours' journey from here.

Buradan en az üç saatlik bir yolculuktur.


I have a difficult journey to work every day - I have to change buses three times.

Her gün işe gitmek için zorlu bir yolculuk yapıyorum. – Üç otobüs değiştirmek zorundayım.


We had quite a comfortable journey.

Oldukça rahat bir yolculuk yaptık.


We were all exhausted at the end of the journey.

Yolculuğun sonunda hepimiz yorulduk.


We were at the station early for the trip to the seaside.

Deniz kıyısına gezi için erkenden istasyona geldik.


The next morning we set off on the long trip to Ihlara Valley.

Ertesi sabah Ihlara Vadisi’ne uzun bir gezi için yola çıktık.


Did you enjoy your trip to Greece?

Yunanistan gezinden hoşlandın mı?


He is going on a voyage round the world.

Dünya seyahatine çıkıyor.