• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

hard - hardly

Yanlış : He works very hardly.

Doğru : He works very hard.

Çok sıkı çalışıyor.


Hard, hem sıfat hem de belirteç olarak kullanılır ve sıkı, çok anlamlarına gelir.


She's a hard worker.

Çalışkan (sıkı çalışan) bir işçidir.


I'm pleased everybody has worked so hard.

Herkesin çok sıkı çalışmasından memnunum.


Although he tried hard, he failed his exam.

Çok çalışmasına rağmen, sınavda başarısız oldu.


Hard sözcüğü ile bir ilgisi olmayan hardly,belirteç olarak kullanılır, hemen hemen hiç, ancak, güçbela anlamlarını verir.


He hardly ate anything.

Hemen hemen hiçbir şey yemedi.


I am so tired I could hardly speak.

O kadar yorgunum ki güçbela konuşabiliyorum.


He had hardly got home when the phone rang.

Telefon çaldığı zaman eve ancak gelmişti.