half (of)
Yanlış : The half of my friends live in Germany.
Doğru : Half of my friends live in Germany.
Arkadaşlarımın yarısı Almanya’da yaşar.
Bir isimden önce half veya half of kullanılır. Half sözcüğünden önce the gelmez.
The exam was quite difficult - half (of) the students failed.
Sınav oldukça zordu – öğrencilerin yarısı kaldı.
He spends half (of) his time sitting at home.
Vaktinin yarısını evde oturarak geçirir.
Metre, kilo, saat gibi ölçü veya miktar belirtilince of kullanılmaz.
We live half a mile from the airport.
Havaalanından yarım mil (uzakta) yaşıyoruz.
He has finished half his coffee.
Kahvesinin yarısını bitirdi.
Zamirlerden önce half of kullanılır.
Half of them agreed to come with us.
Onların yarısı bizimle gelmeyi kabul etti.
“Have you finished all the biscuits?” “No, I have eaten half of them.”
“Bütün bisküvileri bitirdin mi?” “Hayır, yarısını yedim.”
One and a half (bir buçuk) çoğul bir ifadedir.
The fallen tree blocked traffic for one and a half hours.
Devrilen ağaç trafiği bir buçuk saat tıkadı.