former - latter
Sözü edilen iki şey veya kişiden ilkine former, ikincisine latter denir.
He offered her some jewellery or a car and she chose the latter.
Ona ya biraz mücevher ya da bir araba teklif etti, ve o ikincisini seçti.
She did well in both schoolwork and sport and won a gold medal in the latter.
Hem okulda hem sporda başarılı oldu ve ikincisinde (sporda) bir altın madalya kazandı.