except
Yanlış : The old man seldom leaves home except he goes to mosque.
Doğru : The old man seldom leaves home except to go to mosque.
Yaşlı adam camiye gitmek dışında evden nadiren ayrılır.
Except’den sonra bir cümle gelmez, ancak to’lu mastar gelebilir.
He learned nothing in the class except to cheat.
Kopya çekmek dışında sınıfta hiçbir şey öğrenmedi.
Except’den önce do fiili varsa, except’den sonra gelecek fiil to’suz olur.
She does nothing except watch TV all day.
Bütün gün televizyon seyretmek dışında hiçbir şey yapmaz.
We had nothing to do except look at the shop windows.
Vitrinlere bakmak dışında yapacak hiçbir şeyimiz yoktu.
Yanlış : I invited everyone except he.
Doğru : I invited everyone except him.
Onun dışında herkesi davet ettim.
Except’den sonra myself, himself, herself gibi bir dönüşlü zamir veya me, him, her gibi nesne halinde bir zamir gelir, I, he, she gibi özne halinde bir zamir gelmez.
They all came except her.
O hariç onların hepsi geldi.
The boss didn’t allow anybody inside the room except himself.
Patron kendisi dışında odaya kimsenin girmesine izin vermedi.