argue – discuss
Yanlış : Let's argue the first item on the agenda.
Doğru : Let's discuss the first item on the agenda.
Gündemin ilk maddesini tartışalım (ele alalım).
Yanlış : The ambassadors argued about the peace treaty.
Doğru : The ambassadors had a discussion about the peace treaty.
Büyükelçiler barış antlaşmasını tartıştı (görüştü).
Bir konuda farklı fikirlere sahip olmak ve bu yüzden kızmak veya üzülmek anlamındak tartışmak argue; bir konuyu ele almak anlamındaki tartışmak discuss veya have a discussion ile söylenir.
He argued with the waiter about the bill.
Garsonla hesap yüzünden tartıştı (kavga etti).
'Do you get on with your wife?' 'No. We argue a lot.'
‘Karınla iyi geçiniyor musun?’ ‘Hayır, çok tartışıyoruz (kavga ediyoruz).’