about to
About to kalıbı, yakında olacak şeyleri belirtir.
The train is about to leave.
Tren kalkmak üzere.
I was about to send you an email when I got yours.
Senin e-postanı aldığım zaman ben sana bir tane göndermek üzereydim.
I'm about to leave for the station. The train leaves in twenty minutes.
İstasyona gitmek üzereyim. Tren yirmi dakika içinde kalkıyor.