Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 118ŞİMDİ = (şimdi nedir; şimdi ne demek; şimdi İngilizcesi) (şi'mdi) 1. Şu anda, içinde bulunduğumuz zamanda: «Şimdi daha bahtiyar bir haberi sevgili bir sesten bizzat duymaya imkân buluyoruz.» -A. Ş. Hisar. 2. Az sonra, yakında: Annen şimdi gelir, ağlama sus! 3. Az önce, biraz önce, demin: Otobüs şimdi geçti, öbürü ne zaman gelir bilmem. 4. Artık, bundan böyle, bu duruma göre: «Sizden kaçan hayvanı da şimdi kim bilir hangi semtte satacaklar?» -B. Felek.
şimdi = el'an [öz Türkçe - eski terim]
şimdi = halen [öz Türkçe - eski terim]
şimdi = henüz [öz Türkçe - eski terim]
şimdi = hâlâ [öz Türkçe - eski terim]
şimdi = eknûn [Türkçe - Osmanlıca]
şimdi = el'an [Türkçe - Osmanlıca]
şimdi = filhâl [Türkçe - Osmanlıca]
şimdi = hâlâ [Türkçe - Osmanlıca]
şimdi = hâliyâ [Türkçe - Osmanlıca]
şimdi = künûn [Türkçe - Osmanlıca]