şakımak

ŞAKIMAK = (şakımak nedir; şakımak ne demek; şakımak İngilizcesi) 1. Ötücü kuşlar ezgili ses çıkarmak, ötmek, şakramak, terennüm etmek: «Kalk dilber, gidelim bağ arasına / Şakısın bülbüller, gül incinmesin» -Karacaoğlan. 2. mec. Çok konuşmak, çenesi düşmek: «Eskiden hiç lakırtı söylemeyen bu ihtiyar, şimdi şakıyordu.» -Ö. Seyfettin. 3. (-i) mec. Güzel şarkı söylemek veya şiir okumak: «Hep aşkı, hep inançları, hep yurt sevgisini şakıyan şairler vardır; ben şair olsaydım ışığın verdiği hazları söyler, hep güneşe övgüler yazardım.» -N. Ataç.

ŞAKIMAK = (şakımak nedir; şakımak ne demek; şakımak İngilizcesi) 1. Şimşek ve yıldırım gibi çakmak, parlamak. 2. Şakrak şakrak ezgiler ırlamak, terennüm etmek.

ŞAKIMAK = (şakımak nedir; şakımak ne demek; şakımak İngilizcesi) Ağaç bol çiçek açmak.

ŞAKIMAK = (şakımak nedir; şakımak ne demek; şakımak İngilizcesi) Ağrımak, acımak.

ŞAKIMAK = (şakımak nedir; şakımak ne demek; şakımak İngilizcesi) Aydınlanmak, parlamak.

ŞAKIMAK = (şakımak nedir; şakımak ne demek; şakımak İngilizcesi) Çok ağrımak, sancımak.

ŞAKIMAK = (şakımak nedir; şakımak ne demek; şakımak İngilizcesi) Çok konuşmak.

ŞAKIMAK = (şakımak nedir; şakımak ne demek; şakımak İngilizcesi) Çok okumak, bilgili olmak.

ŞAKIMAK = (şakımak nedir; şakımak ne demek; şakımak İngilizcesi) Kömür ateş alarak yanmak.

ŞAKIMAK = (şakımak nedir; şakımak ne demek; şakımak İngilizcesi) Parlamak, ışık saçmak.

ŞAKIMAK = (şakımak nedir; şakımak ne demek; şakımak İngilizcesi) Paylamak.

şakımak = terennüm etmek [Türkçe - Osmanlıca]