Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 4444ÜREMEK = 1. Canlı, doğup çoğalmak: «Altı, yedi ay içinde küçük sürü üredi.» -Ö. Seyfettin. 2. Yetişmek: «Çubuklu bahçede üreyen kızılcık da hiçbir yerde bulunmaz.» -S. Birsel. 3. mec. Çoğalmak, artmak: Yün kalın olduğu için örgü çabuk ürüyor.
ÜREMEK = İş ilerlemek.
üremek = hasıl olmak [öz Türkçe - eski terim]