• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

öldürmek

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 949

eylem / verb – archaic

eylem / verb – collocation

hekimlik / medicine

ÖLDÜRMEK = (öldürmek nedir; öldürmek ne demek; öldürmek İngilizcesi) 1. Bir canlının hayatına son vermek: «Beni öldürmek için birisi fazla bile / Ancak onun elinden çıkar böyle haile» -F. N. Çamlıbel. 2. Bitkinin solarak kurumasına sebep olmak: Susuzluktan çiçekleri öldürdü. 3. Çok üzmek: «Ölüm bir eve girince sağ kalanları da biraz öldürüyor.» -P. Safa. 4. Aşırı yormak. 5. Boşuna geçmek: Bütün bir günü öldürdük. 6. Ölmesine yol açmak: Bu adamı içki öldürdü. 7. Sağlığını bozmak, rahatsızlık vermek: Bu hava bizi öldürüyor. 8. mec. Yok olmasına, ortadan kalkmasına, azalmasına yol açmak: Savaş birtakım sanayi kollarını öldürdü. 9. mec. Etkisini ve gücünü azaltmak: «Sırf kendi için okuyan, gezen, eğlenen bir aydın, kendini yaşarken öldürmüyor mu?» -H. Taner. 10. mec. Bazı şeylerin diriliğini, tazeliğini veya sertliğini gidermek: Soğanı tuzla ezip öldürmek.

ÖLDÜRMEK = (öldürmek nedir; öldürmek ne demek; öldürmek İngilizcesi) Sebze ve yiyecekleri ovarak ya da az pişirerek yumuşatmak, sertliğini gidermek.

öldürmek = katletmek [öz Türkçe - eski terim]

öldürmek = sakrifiye etmek [öz Türkçe - eski terim]

öldürmek = helâk etmek [Türkçe - Osmanlıca]

1: 0 ms