Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 8525ÇINGIRAK = (çıngırak nedir; çıngırak ne demek; çıngırak İngilizcesi) 1. Küçük çan: «Atlı araba ormanın içinden geçen ince bir yolda çıngırak sesleriyle uzaklaşıyor.» -A. Ağaoğlu. 2. İçindeki tanelerin hareketiyle ses çıkaran metal nesne: «Kollarını, çıngırağı tutmak istermiş gibi oynatıyor, ileriye geriye, iki yana.» -A. İlhan.
ÇINGIRAK = (çıngırak nedir; çıngırak ne demek; çıngırak İngilizcesi) Beygir koşulan düvenin ön tarafına konulan, beygirin yan kayışlarının bağlandığı ağaçtan yapılmış falaka.
ÇINGIRAK = (çıngırak nedir; çıngırak ne demek; çıngırak İngilizcesi) Çıra: Odunlar çıngırak gibi kurumuşlar.
ÇINGIRAK = (çıngırak nedir; çıngırak ne demek; çıngırak İngilizcesi) Çok açık ve soğuk (hava hk.).
çıngırak = ceres [Türkçe - Osmanlıca]
çıngırak = zengûle [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words