çuval
Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 4997ÇUVAL = (çuval nedir; çuval ne demek; çuval İngilizcesi) 1. Pamuk, kenevir veya sentetik iplikten dokunmuş büyük torba: «Sonra getirdikleri çuvalı açtılar, peksimetleri, tütünü ve öteberiyi çıkartıp raflara koydular.» - Halikarnas Balıkçısı. 2. sf. Bu torbanın alabileceği miktarda olan: «Yanımızda, ne olur ne olmaz diye alınmış yarım çuval peksimet vardı.» - H. E. Adıvar.
çuval = cüvâl [Türkçe - Osmanlıca]
çuval = çüvâl [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words
bir çuval
bir çuval dolusu miktar
bir çuval inciri berbat edecek küçük hata
bir çuval inciri berbat etmek
bir çuval inciri berbat ettin
bir çuval inciri mahvetmek
boş çuval ayakta (dik) durmaz
boş çuval ayakta durmaz
boş çuval ayakta/ dik durmaz
boş çuval dik durmaz
çul çuval
çuval arabası
çuval benzeri giysi
çuval bez
çuval bezi
çuval dikme makinesi
çuval doldurma baskülü
çuval doldurma helezonu
çuval doldurma makinesi
çuval doldurma platformu
çuval doldurma tertibatı
çuval el arabası
çuval elyafı
çuval fırçalama makinesi
çuval gabyon
çuval gibi
çuval giysi
çuval ile taşınan yük
çuval istifleyici
çuval kaldırıcı
çuval konveyörü
çuval kurutma odası
çuval kurutma tesisi
çuval kültürü
çuval sapanı
çuval taşıma arabası
çuval yarışı
elbise isteyen elbise giyer, şalvar/ çuval isteyen ise (ömrü boyunca) şalvar/ çuval giyer
jut çuval
jüt çuval
jütten çuval
kıl çuval
kuru küspe çuval ambarı
yazın gölge hoş, kışın çuval boş
