Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 4801çokluk = ekseri [öz Türkçe - eski terim]
çokluk = ekses [öz Türkçe - eski terim]
çokluk = excess [öz Türkçe - eski terim]
ÇOKLUK = (çokluk nedir; çokluk ne demek; çokluk İngilizcesi) 1. Sayı veya ölçü yönünden çok olma durumu, çoğul, kesret, ekseriyet, teklik karşıtı: «Güzel seslere fazla kapılma, onun çokluğu gönül öldürür.» -N. F. Kısakürek. 2. Çoğunluk: «O akşam kibarların geleceğini, smokin hatta frakların çoklukta olacağını söyledi.» -H. E. Adıvar. 3. db. Kelimelerin belirli eklerle birden çok varlığı veya kişiyi bildirme biçimi, çoğul, cem. 4. zf. Sık sık, çokça, çok kez: «Ben çokluk ata binmediğim için birkaç ay içinde at toplandı, semirdi ve güzelleşti.» -F. R. Atay.
ÇOKLUK = (çokluk nedir; çokluk ne demek; çokluk İngilizcesi) bk. doğrusal çokluk.
ÇOKLUK = (çokluk nedir; çokluk ne demek; çokluk İngilizcesi) bk. sıklık.
ÇOKLUK = (çokluk nedir; çokluk ne demek; çokluk İngilizcesi) taaddüd (bk. çoğalma).
çokluk = kesâfet [Türkçe - Osmanlıca]
çokluk = kesret [Türkçe - Osmanlıca]
çokluk = taaddüd [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words