çaba
Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 931ad / noun
ÇABA = 1. Bir ereğe varmak, herhangi bir engeli aşmak için harcanan zihinsel ya da bedensel güç. Eşanlamlılar : gayret, efor, enerji
Okul projesine çok çaba harcadı.
She put a lot of effort into her school project.
Çok az bir çaba ile harika sonuçlar elde edebilirsiniz.
With minimal effort, you can achieve great results.
Takım çalışması, tüm üyelerin ortak çabasını gerektirir.
Teamwork requires the collective effort of all members.
Çaba olmadan başarıya ulaşmak zordur.
Without effort, success is hard to attain.
Yeni bir dil öğrenmek için kararlı bir çaba gösterdi.
She made a concerted effort to learn a new language.
Bu proje başarısı, herkesin çabasının bir sonucudur.
The success of this project is a result of everyone's effort.
Öğretmen, sınıfta gösterdikleri çaba için öğrencileri övdü.
The teacher praised the students for their effort in the class.
The construction project is progressing well thanks to the team's effort.
İnşaat projesi, ekip çabası sayesinde iyi bir şekilde ilerliyor.
Azim ve çaba ile her engeli aşabilirsiniz.
With determination and effort, you can overcome any obstacle.
Şirketin başarısı, çalışanların çabasının bir göstergesidir.
The success of the company is a testament to the employees' effort.
Arkadaşıyla arasını düzeltmek için çaba gösterdi.
She made an effort to mend her broken relationship with her friend.
They applauded his effort to raise awareness about environmental issues.
Çevresel sorunlar hakkında farkındalık yaratma çabasını alkışladılar.
Başarılı olmaya kararlıydı ve çabası meyvesini verdi.
He was determined to succeed, and his effort paid off.
Sporcunun antrenmandaki çabası, Olimpiyatlar'da altın madalyaya yol açtı.
The athlete's effort in training led to a gold medal in the Olympics.
Kişisel gelişimin temeli çabadır.
Effort is the foundation of personal growth.
ilgili sözler / related words
