• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

zone

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 2285

ana kullanım 2

ZONE = [zoun] noun
1 kuşak
İngilizce örnek : Britain lies in the Temperate Zone.
Türkçe çevirisi : Britanya Ilıman Kuşakta’dır.
2 bölge * eşanlamlı : region, area, district, section, territory, domain
İngilizce örnek : We have just entered the neutral zone.
Türkçe çevirisi : Az önce tarafsız bölgeye girdik.

ZONE = (zone nedir; zone Türkçesi) Eski iklim sınıflamasında enlemlerin baz alındığı bölümleme. Günümüz anlamında ise; herhangi bir meteorolojik değişkene göre ayrılan yeryüzü parçası veya atmosfer tabakası: yağış zonu, iklim zonu, cephesel zon, rüzgâr zonu, konverjans zonu gibi.

1: 0 ms