Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 22862YIKINTI = (yıkıntı nedir; yıkıntı ne demek; yıkıntı İngilizcesi) 1. Yıkılma, yıkım, mahvolma. 2. Yıkılan bir şeyin parçaları, kalıntıları, enkaz: «Ateşoğlu'nun evinin biraz ötesinde bir ev yıkıntısı keşfettim.» -Halikarnas Balıkçısı. 3. Virane: «Yıkıntıların ortasında blok hâlinde yükselen yeni apartmanlara uzun uzun baktı.» -H. Taner. 4. mec. Ruhsal bakımdan yıkılma, yıkım, mahvolma: «İkisi de Samim'deki yıkıntının nedenini gayet iyi biliyorlardı.» -O. Aysu.
YIKINTI = (yıkıntı nedir; yıkıntı ne demek; yıkıntı İngilizcesi) 1. Yıkılmış kütük. 2. Yıkılan evden çıkan kereste, toprak vb.
YIKINTI = (yıkıntı nedir; yıkıntı ne demek; yıkıntı İngilizcesi) Bir kıya sonucu çöküntü.
YIKINTI = (yıkıntı nedir; yıkıntı ne demek; yıkıntı İngilizcesi) Ceza olarak verilen yemekli çağrı, şölen.
YIKINTI = (yıkıntı nedir; yıkıntı ne demek; yıkıntı İngilizcesi) Miras.
yıkıntı = enkaz [öz Türkçe - eski terim]
yıkıntı = harabe [öz Türkçe - eski terim]
yıkıntı = virane [öz Türkçe - eski terim]
yıkıntı = enkâz [Türkçe - Osmanlıca]
yıkıntı = harâbe [Türkçe - Osmanlıca]
yıkıntı = vîrân [Türkçe - Osmanlıca]