• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

yürümek

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 362

eylem / verb – slang

parçalı fiil

YÜRÜMEK = (yürümek nedir; yürümek ne demek; yürümek İngilizcesi) 1. Adım atarak ilerlemek, gitmek: «Kafası yerde, kamburunu çıkarmış, yürüyordu.» -H. Taner. 2. (-e) Karada veya suda, herhangi bir yöne doğru sürekli olarak yer değiştirmek: Buz dağları güneye yürümüş. 3. Çocuk ayakları üzerinde gezecek duruma gelmek: Çocuk erken yürüdü. 4. Yayan gezmek, yayan gitmek: «Gölgesinde yürüdüğü duvarın arkasından bir horoz sesi fark etti.» -Ö. Seyfettin. 5. Yol almak: Biraz yürüyelim, geç kaldık. 6. (-e) Bir yere gelmek, bir yere ulaşmak, kaplamak: Dallara su yürümek. 7. (-e) Üzerine doğru gitmek, akın etmek, saldırmak, hücum etmek: Asker kaleye yürüdü. 8. Faiz, hesap edilmek, işlemek: Bu paranın faizi yüzde beşten mi yürüyor? 9. Geçmek, ilerlemek, değişmek: «Doktor o hayatın dışında kalmış. Bu ne demek? Bu, o demek ki hayat yürümüş gitmiş, birlikte yürüyememiş.» -M. Ş. Esendal. 10. Bir işte ileri gitmek. 11. mec. Gereği gibi yapılmak veya ilerlemek: «Bu evliliğin yürümeyeceği daha başından anlaşılmıştı ama belki yürütürüz, demiştim.» -Z. Selimoğlu. 12. argo Ölmek: O da yürümüş.

YÜRÜMEK = (yürümek nedir; yürümek ne demek; yürümek İngilizcesi) 1. Gezmek, dolaşmak. 2. Hareket etmek, iş yapmak. 3. Tedavül etmek, geçer olmak. 4. Hareket etmek, dönmek, devretmek. 5. Hücum etmek, saldırmak. 6. Ayrılmak, uzaklaşmak. 7. Geçmek, nafiz olmak.

1: 0 ms