yetinmek

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 2075

ana kullanım

01. yetinmek

be contented with

02. yetinmek

content oneself with

03. yetinmek

confine oneself with

04. yetinmek

make do with

05. yetinmek

be content

06. yetinmek

be content with

07. yetinmek

be satisfied

08. yetinmek

be satisfied with

09. yetinmek

confine oneself to

10. yetinmek

content oneself

11. yetinmek

make do

12. yetinmek

put with

13. yetinmek

settle

deyim

01. yetinmek

do with

02. yetinmek

go without

03. yetinmek

tide over

YETİNMEK = (yetinmek nedir; yetinmek ne demek; yetinmek İngilizcesi) Bir şeyi kendisi için yeter bularak daha çoğuna gerek görmemek, daha çoğunu istememek, kanaat etmek, iktifa etmek: «Çaydan hazzetmez, sabah kahvaltılarında dahi kahveyle yetinir.» -A. İlhan.

YETİNMEK = (yetinmek nedir; yetinmek ne demek; yetinmek İngilizcesi) Erişmek, yetişmek.

YETİNMEK = (yetinmek nedir; yetinmek ne demek; yetinmek İngilizcesi) Yeter görmek.

yetinmek = iktifa etmek [öz Türkçe - eski terim]

yetinmek = iktifâ etmek [Türkçe - Osmanlıca]

yetinmek = kanaat etmek [Türkçe - Osmanlıca]