• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

yet

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 206

YET = [yet] adverb
1 henüz, daha * eşanlamlı : still
İngilizce örnek : Has the postman been yet?
Türkçe çevirisi : Postacı henüz geldi mi?
İngilizce örnek : 'Have you let your house yet?' 'No, not yet.'
Türkçe çevirisi : 'Evini henüz kiraya verdin mi?' 'Hayır, henüz değil.'
İngilizce örnek : She went out for a walk an hour ago and hasn't come back yet.
Türkçe çevirisi : Bir saat önce yürüyüşe çıktı ve henüz dönmedi.
2 şu ana kadar, hâlâ * eşanlamlı : so far, until now, up to now, as yet
İngilizce örnek : I haven't done my homework yet.
Türkçe çevirisi : Ödevimi hâlâ yapmadım.
İngilizce örnek : The Turkish leader hasn't yet decided on a date for the meeting.
Türkçe çevirisi : Türk lider toplantı için şu ana kadar bir tarihe karar vermedi.
¤ conjunction
1 ama, yine de * eşanlamlı : but, however
İngilizce örnek : Cigarettes are dangerous to health, yet many people continue to smoke them.
Türkçe çevirisi : Sigara sağlığa zararlıdır, yine de birçok insan sigara içmeye devam ediyor.
İngilizce örnek : She's snobbish, yet people like her.
Türkçe çevirisi : O züppe, yine de insanlar onu seviyor.
2 aynı zamanda
* as yet = şu/o ana kadar

1: 0 ms