Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 2576YERİNDE = (yerinde nedir; yerinde ne demek; yerinde İngilizcesi) 1. İyi, yeterli: «Binbaşı, uzun boylu, ince yapılı, uzun kır bıyıklı, yaşlı ise de gücü yerinde, her işe eli yatan bir adam.» -M. Ş. Esendal. 2. zf. Zamanı, yeri uygun düşerek, gerektiği biçimde: Yerinde konuşmak. 3. zf. Durumunda: «Sıkılacak ne var, doktor onun babası yerinde.» -M. Ş. Esendal.
yerinde = haklı [öz Türkçe - eski terim]
yerinde = in situ [öz Türkçe - eski terim]
yerinde = insitu [öz Türkçe - eski terim]
yerinde = isabetli [öz Türkçe - eski terim]
yerinde = mesabesinde [öz Türkçe - eski terim]
yerinde = becâ [Türkçe - Osmanlıca]
yerinde = bercâ [Türkçe - Osmanlıca]
yerinde = hükmünde [Türkçe - Osmanlıca]
yerinde = pâbercâ [Türkçe - Osmanlıca]