• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

yağlı

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 4821

biyokimya

sıfat / adjective – physiology

YAĞLI = (yağlı nedir; yağlı ne demek; yağlı İngilizcesi) 1. Börek. 2. Pide. 3. Yağlanmış ekmek. 4. Yağlı yufkanın içine peynir sarılıp tavada pişirildikten sonra, üstüne şeker ekilerek yenilen bir tatlı.

YAĞLI = (yağlı nedir; yağlı ne demek; yağlı İngilizcesi) 1. Güçlü, canlı (toprak, harç vb. için). 2. Bol, çok.

YAĞLI = (yağlı nedir; yağlı ne demek; yağlı İngilizcesi) 1. Üzerinde veya içinde yağı olan. 2. Yağı çok olan: «Yiyecek maddelerinden yağlı bulgur pilavı, un helvası gibi yemekler hazırlanır.» -A. K. Tecer. 3. Yağla yapılmış: Yağlı çörek. 4. Besili, semiz: «Bir de olaydı şimdi diye yağlı hindi sayıklıyorsun.» -O. C. Kaygılı. 5. Yağdan kirlenmiş veya lekelenmiş olan: «Uzun saçları eski redingotun yağlı yakasına dökülüyor.» -Ö. Seyfettin. 6. mec. ve tkz. Bol ve kolay kazanç sağlayan: Yağlı bir iş.

YAĞLI = (yağlı nedir; yağlı ne demek; yağlı İngilizcesi) Sırtlan.

yağlı = adipoz [öz Türkçe - eski terim]

yağlı = lipoid [öz Türkçe - eski terim]

yağlı = lipoit [öz Türkçe - eski terim]

1: 0 ms