• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

yayılmak

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 1067

eylem / verb – agriculture

eylem / verb – animals

YAYILMAK = (yayılmak nedir; yayılmak ne demek; yayılmak İngilizcesi) 1. Yayma işine konu olmak veya yayma işi yapılmak. 2. Hastalık, pek çok kimseye geçmek veya bulaşmak. 3. Genelleşmek: «O zamanlarda saz, halkın bütün sınıfları arasında iyice yayılmıştı.» -A. Ş. Hisar. 4. Genişlemek, büyümek: «Bu âdet bir fabrika sahibinin acıklı hayat hikâyesiyle birlikte kondulara yayıldı.» -L. Tekin. 5. Serilmek, döşenmek: Odaya bir kilim yayıldı. 6. Koyun, inek vb. otlamak. 7. Rahat bir biçimde, sere serpe oturmak. 8. mec. Ayrıntıya girmek, açılmak: «Türlü yönlerden ele alınabilecek olan bu konuda şimdilik pek yayılmak istemiyorum.» -O. V. Kanık.

YAYILMAK = (yayılmak nedir; yayılmak ne demek; yayılmak İngilizcesi) Açık saçık, saygısızca oturmak, yatar gibi uzanmak.

YAYILMAK = (yayılmak nedir; yayılmak ne demek; yayılmak İngilizcesi) Evliyken, başkasıyla ilişki kurmak.

YAYILMAK = (yayılmak nedir; yayılmak ne demek; yayılmak İngilizcesi) Otlamak.

yayılmak = aksetmek [öz Türkçe - eski terim]

yayılmak = ayyuka çıkmak [öz Türkçe - eski terim]

yayılmak = intişar etmek [öz Türkçe - eski terim]

yayılmak = invaze olmak [öz Türkçe - eski terim]

yayılmak = istila etmek [öz Türkçe - eski terim]

yayılmak = intişâr etmek [Türkçe - Osmanlıca]

yayılmak = istîlâ etmek [Türkçe - Osmanlıca]

yayılmak = neşv ü nemâ bulmak [Türkçe - Osmanlıca]

yayılmak = taammüm etmek [Türkçe - Osmanlıca]

1: 0 ms