• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

yatırmak

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 1968

deyim / idiom

parçalı eylem / phrasal verb – finance

YATIRMAK = (yatırmak nedir; yatırmak ne demek; yatırmak İngilizcesi) 1. Bir kimsenin bir yere yatmasını sağlamak: «Çocuğu bir kenara yatırdım ve kadını omuzlarından tutup bir taşa dayadım.» -Y. K. Karaosmanoğlu. 2. (-i, -de) Uyutmak: «Gece beni en üst katta bir odada yatırdılar.» -Ö. Seyfettin. 3. (-i) Eğmek, yatık duruma getirmek: Yağmur ekinleri yatırdı. 4. (-i) Konuk etmek. 5. Parayı, işletmek amacıyla bir yere vermek: «Eline geçen serveti ... emlaka yatırıyordu.» -E. E. Talu. 6. Parayı bir kuruluşa vermek, teslim etmek: Telefon parasını PTT'ye yatırdım. 7. Bir yiyeceği korumak veya tatlandırmak amacıyla tuz, soğan, yağ vb.nde bir süre bekletmek: Pastırmayı çemene yatırmak. 8. (-i) Düzeltmek, bastırmak, yassıltmak: «Kemal Rıfat avucunun içiyle saçlarını yatırıyor.» -A. İlhan. 9. Harcamak: «Sınırlı hoca aylığının yarısını her ay kitaplara yatırır.» -H. Taner.

YATIRMAK = (yatırmak nedir; yatırmak ne demek; yatırmak İngilizcesi) Üzüm çubuklarını kökünden ayırmadan toprağa gömüp, köklendirmek.

1: 0 ms