• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

yarım

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 1413

sıfat / adjective 1

sıfat / adjective 3 – music

sıfat / adjective 4

yarım = hem i- [öz Türkçe - eski terim]

yarım = hemi- [öz Türkçe - eski terim]

yarım = nîm [Türkçe - Osmanlıca]

yarım = nısf [Türkçe - Osmanlıca]

YARIM
1. Bütün bir şeyin ayrıldığı iki eşit parçadan her biri, bir bütünün yarısı olan miktar: Ben bütün tavuk istiyorum, yarım değil.
2. Tam ve istenildiği gibi olmayan, eksik, noksan: Başladığın işi bitirmiyorsun, her şeyi yarım bırakıyorsun.
3. Saatte on iki otuz: Saat yarım, yola çıkma vakti geldi.
4. Tribüyü oluşturan iki yarım fratriden biri. Her yarım kendi arasında birkaç klana ayrılır. Yarımlar törenlerde, düşüncelerde ve simgelerde zıtlık gösterirler.
5. Beden yapısından eksiği olan, hastalıklı, sakat, sağlıksız
6. Fıtıklı.
7. Gaz tenekesi boyutlarına eşit bir çeşit tahıl ölçeği.
8. On iki kiloluk tahıl ölçeği.
9. Tahıl ölçeğinin yarısı.
10. Güreşte, apış arasından alınan künde.
11. Başörtüsü.

1: 0 ms