yanında
Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 1343ilgeç / preposition
yanında = indinde [öz Türkçe - eski terim]
yanında = maiyetinde [öz Türkçe - eski terim]
yanında = nezdinde [öz Türkçe - eski terim]
yanında = para- [öz Türkçe - eski terim]
YANINDA
1. Bir şey veya kimseye kısa mesafede, bir şey veya kimsenin hemen ön, arka, sağ veya sol tarafında: Çatal, tabağın yanında.
2. Giysisinin cebinde, çantasında veya cüzdanında: Yanımda para yok. / Yanında kolonyalı mendil var mı?
3. Birlikte, eşlik eder durumda: Yanında kimse var mı?
4. Destekleyen, tarafını tutan: Sen kimin yanındasın? / Biz TİP olarak işçinin, emekçinin yanındayız.
5. Karşılaştırıldığında, göre: Bu adam, bizim boksörün yanında solda sıfır kalır.
