Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 462YANLIŞ = (yanlış nedir; yanlış ne demek; yanlış İngilizcesi) Vergi işlemlerinde, yükümlülerin yasalara uymayan davranışlarıdır.
YANLIŞ = (yanlış nedir; yanlış ne demek; yanlış İngilizcesi) 1. Bir kurala, bir ilkeye, bir gerçeğe uymama durumu, yanılgı, hata: «Sen hayatımdaki bir yanlışmışsın, keşke seni hiç tanımasaydım.» -N. Eray. 2. sf. Bir kurala, bir ilkeye, bir gerçeğe uymayan, aykırı olan, hatalı: «Yanlış ve mantıksız hareketim bu suretle cezalanmalı.» -A. Gündüz. 3. zf. Hatalı bir biçimde: «Evime gitmek için, yanlış söyledim, gitmemek için vapurun kaçmasını bekliyordum.» -S. F. Abasıyanık. 4. sf. fel. Biçimsel düşünme yasalarına uymayan, düşünülen şeyle uyuşmayan.
YANLIŞ = (yanlış nedir; yanlış ne demek; yanlış İngilizcesi) Başlama atışının kurallara uygun olarak yapılmaması.
YANLIŞ = (yanlış nedir; yanlış ne demek; yanlış İngilizcesi) Sözeden dildeki 'yanlıştır' birli yükleminin içlemi olan yanlış olma özelliği. || Doğruluk çizelgelerinde geçen 'Y' ya da '0' simgesi bu özelliğin sözeden dildeki adıdır. || Krş.. doğruluk değeri, doğru.
YANLIŞ = (yanlış nedir; yanlış ne demek; yanlış İngilizcesi) Şeytan gibi, akıllı, yiğit, açıkgöz.
YANLIŞ = (yanlış nedir; yanlış ne demek; yanlış İngilizcesi) Tümdengelimci bir dizgede yapılan çıkarım ya da ulaşılan vargıların önsayıtlara aykırılığı.
YANLIŞ = (yanlış nedir; yanlış ne demek; yanlış İngilizcesi) Yönetmeliğe aykırı hareket.
yanlış = error [öz Türkçe - eski terim]
yanlış = falso [öz Türkçe - eski terim]
yanlış = galat [öz Türkçe - eski terim]
yanlış = haksız [öz Türkçe - eski terim]
yanlış = hata [öz Türkçe - eski terim]
yanlış = hatalı [öz Türkçe - eski terim]
yanlış = galat [Türkçe - Osmanlıca]
yanlış = hatâ [Türkçe - Osmanlıca]