• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

yakıcı

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 6589

denizcilik

eczacılık

eski söz

sıfat / adjective – botany

YAKICI = (yakıcı nedir; yakıcı ne demek; yakıcı İngilizcesi) 1. Fırın ve ocakları ısıtmak için akaryakıt yakan araç. 2. Alazlı işlemlerde hava ile yakıt karışımını yakan araç.

YAKICI = (yakıcı nedir; yakıcı ne demek; yakıcı İngilizcesi) 1. Yakma özelliği olan, yakan: «Sanki sesleri güneşin yakıcı aydınlıklarını ürpertiyor.» -Ö. Seyfettin. 2. a. Yakı yapan veya satan kimse. 3. mec. Etkili, dokunaklı. 4. kim. Başka bir maddeyle birleşerek o maddenin yanmasını sağlayan (madde): Oksijen yanıcı değil, yakıcıdır.

YAKICI = (yakıcı nedir; yakıcı ne demek; yakıcı İngilizcesi) Baz metallerin, deri üzerinde aşındırıcı etki yapan, oksit ve hidroksitleri.

YAKICI = (yakıcı nedir; yakıcı ne demek; yakıcı İngilizcesi) Cerrah.

YAKICI = (yakıcı nedir; yakıcı ne demek; yakıcı İngilizcesi) kimya: Birleştiği özdeğin yanmasını sağlayan özdek.

YAKICI = (yakıcı nedir; yakıcı ne demek; yakıcı İngilizcesi) Yanmaya sebeb olan ve 4 grupta toplanabilen reaktif maddeler. 1.Kendiliğinden tutuşan fosfor gibi katılar. 2. Termit gibi metalik tozlar. 3. Potasyum nitrat gibi yanabilen yükseltgeyici karışımlar. 4. Karbon disülfür gibi yanabilen maddeler.

yakıcı = kostik [öz Türkçe - eski terim]

yakıcı = vezikan [öz Türkçe - eski terim]

yakıcı = hârr [Türkçe - Osmanlıca]

yakıcı = muharrik [Türkçe - Osmanlıca]

yakıcı = sûzân [Türkçe - Osmanlıca]

yakıcı = sûzende [Türkçe - Osmanlıca]

yakıcı = sûznâk [Türkçe - Osmanlıca]

1: 0 ms