Türkçe - İngilizce
YÜKSELME = (yükselme nedir; yükselme ne demek; yükselme İngilizcesi) 1. Yükselmek işi, itila: «Pencereden çıkıp göğe yükselmeye başladı.» -İ. O. Anar. 2. Terfi: «... askerî hâkimlerin yaş haddi, yükselme ve emeklilikleri kanunda gösterilir.» -Anayasa. 3. coğ. Suların kabararak yüzeyinin yükseğe çıkması: «Filika hafif hafif sallanıyor, denizin alçalıp yükselmesine ayak uydurmuş.» -Z. Selimoğlu. 4. jeol. Yer kabuğunun yerin düşey salınımından ileri gelen hareketi.
YÜKSELME = (yükselme nedir; yükselme ne demek; yükselme İngilizcesi) Dansın yedi temel hareketinden biri.
YÜKSELME = (yükselme nedir; yükselme ne demek; yükselme İngilizcesi) Katmanların içgüçlerin etkisiyle asal durumlarını yitirerek kubbe, çıkık, kıvrım vb. biçimler alması.
YÜKSELME = (yükselme nedir; yükselme ne demek; yükselme İngilizcesi) Yerkabuğunun bir bölümünün, deniz yüzüne göre, daha yüksek bir düzeye çıkması ya da bir kabartı yapması.
YÜKSELME = (yükselme nedir; yükselme ne demek; yükselme İngilizcesi) Yukarı doğru hareket.
yükselme = elevasyon [öz Türkçe - eski terim]
yükselme = promosyon [öz Türkçe - eski terim]
yükselme = terakki [öz Türkçe - eski terim]
yükselme = terfi [öz Türkçe - eski terim]
yükselme = irtikâ [Türkçe - Osmanlıca]
yükselme = i'tilâ [Türkçe - Osmanlıca]
yükselme = teâlî [Türkçe - Osmanlıca]
yükselme = urûc [Türkçe - Osmanlıca]