whole
İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 240ana kullanım
WHOLE = [houl] adjective
1 bütün, tüm * eşanlamlı : entire, complete, total, full; undivided * karşıtanlamlı : partial
İngilizce örnek : The whole building is on fire!
Türkçe çevirisi : Bütün bina yanıyor!
İngilizce örnek : I've never felt so awful in my whole life.
Türkçe çevirisi : Bütün hayatımda hiç bu kadar berbat hissetmemiştim.
İngilizce örnek : We searched the whole house.
Türkçe çevirisi : Bütün evi aradık.
İngilizce örnek : I think you made up the whole story!
Türkçe çevirisi : Bence bütün hikâyeyi uydurdun!
3 mat. tam, kesirsiz
¤ noun
bütün * eşanlamlı : total, sum, all, aggregate * karşıtanlamlı : part
* as a whole = bir bütün olarak
İngilizce örnek : Considering his work as a whole, I think he's done rather well.
Türkçe çevirisi : İşi bir bütün olarak göz önüne alınırsa, bence bayağı başarılı oldu.
* on the whole = neticede, genelde
İngilizce örnek : I don't agree with everything in the scheme, but on the whole I think it's good and it will work.
Türkçe çevirisi : Projedeki her şeye katılmıyorum, ama genelde bence iyi ve işe yarayacak.
İngilizce örnek : On the whole he has worked well.
Türkçe çevirisi : Genelde iyi çalıştı.
İngilizce örnek : On the whole there's nothing to complain about.
Türkçe çevirisi : Genelde şikâyet edecek bir şey yok.
İngilizce örnek : On the whole, he is a nice person.
Türkçe çevirisi : Genelde iyi bir insan.
