• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

weigh

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 8880

eylem / verb – nautical

WEIGH = [wey] verb
1 (ağırlığını) tartmak * eşanlamlı : measure, balance, ponder, consider
İngilizce örnek : I'm weighing the baby.
Türkçe çevirisi : Bebeği tartıyorum.
İngilizce örnek : They weighed the parcel.
Türkçe çevirisi : Paketi tarttılar.
İngilizce örnek : If you travel by air, they'll weigh all your suitcases.
Türkçe çevirisi : Uçakla seyahat ederseniz bütün valizlerinizi tartarlar.
İngilizce örnek : I am weighing myself. I weigh 65 kilos.
Türkçe çevirisi : Kendimi tartıyorum. 65 kilo geldim.
2 ağırlığında olmak, gelmek
İngilizce örnek : How much do you weigh? I weigh seventy kilos.
Türkçe çevirisi : Ağırlığın ne kadar? Ağırlığım yetmiş kilo. (Kaç kilo geliyorsun? Yetmiş kilo geliyorum.)
İngilizce örnek : The parcel weighed two kilos.
Türkçe çevirisi : Paket iki kilo geldi.
İngilizce örnek : This suitcase weighs a ton!
Türkçe çevirisi : Bu valizin bir ton ağırlığı var!
İngilizce örnek : It weighs about five kilos.
Türkçe çevirisi : Sadece beş kilo.
İngilizce örnek : He caught a fish weighing more than two kilos.
Türkçe çevirisi : İki kolodan daha fazla ağırlığı olan bir balık yakaladı.
* weigh down = ağırlığıyla aşağıya itmek, basmak
* weigh on = üzmek, düşündürmek
* weigh out = tartmak
* weighing machine = kantar, baskül
* weigh sb/sth up = tartmak, yoklamak, ölçüp biçmek
İngilizce örnek : Always weigh up the facts before coming to a decision.
Türkçe çevirisi : Karar vermeden önce her zaman gerçekleri ölçüp biç.

1: 0 ms