İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 2246 VIRTUE = ['vö: çu: ] noun
1 fazilet, erdem * eşanlamlı : merit, worth, worthiness, chastity, honour
İngilizce örnek : To forgive is a virtue.
Türkçe çevirisi : Bağışlamak bir erdemdir.
İngilizce örnek : Honesty is a virtue, so is patience.
Türkçe çevirisi : Dürüstlük bir erdemdir, sabır da öyle.
İngilizce örnek : Virtue and riches seldom settle on one man.
Türkçe çevirisi : Erdem ve zenginlik bir insanda nadiren aynı anda olur.
2 üstünlük * eşanlamlı : quality, excellence, goodness
* by virtue of = -den dolayı, -in sayesinde