Türkçe - İngilizce
VERGİLİ = (vergili nedir; vergili ne demek; vergili İngilizcesi) 1. Vergisi olan, vergi ödenen: «İşte niyetim o vergili, kırağılı, o tohumu çürüklü topraktan çok denizle uğraşmak.» -S. F. Abasıyanık. 2. Verimli: «Çok vergili bir kalemi vardı.» -Y. Z. Ortaç. 3. hlk. Hayırsever: «Osman Efendi vergili adamdır, kaç tane fukarası var.» -E. E. Talu.
VERGİLİ = (vergili nedir; vergili ne demek; vergili İngilizcesi) Eliaçık.
VERGİLİ = (vergili nedir; vergili ne demek; vergili İngilizcesi) Nişanlı.
VERGİLİ = (vergili nedir; vergili ne demek; vergili İngilizcesi) Sözü kesilmiş, nişanlı kız.