• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

unusual

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 2862

UNUSUAL = [an'yu: juıl, an'yu: jıl] adjective
olağan olmayan, alışılmamış, ender, görülmedik * eşanlamlı : uncommon, extraordinary, peculiar, exceptional, rare, unfamiliar * karşıtanlamlı : usual
İngilizce örnek : It is unusual for him to be late.
Türkçe çevirisi : Onun geç kalması enderdir.
İngilizce örnek : Nothing unusual ever happens here.
Türkçe çevirisi : Burada olağan olmayan hiçbir şey olmaz.
İngilizce örnek : This salad has an unusual flavour.
Türkçe çevirisi : Bu salatanın alışılmamış bir tadı var.

1: 0 ms