İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 9513 UNEASY = [an'i: zi] adjective
sıkıntılı, tedirgin, rahatsız, endişeli * eşanlamlı : nervous, anxious, agitated, worried, troubled; uncomfortable, restless, disturbed, ill-at-ease * karşıtanlamlı : relaxed
İngilizce örnek : Her decision was met with an uneasy silence.
Türkçe çevirisi : Kararı, tedirgin edici bir sessizlikle karşılandı.