underground
İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 5801ana kullanım
UNDERGROUND = ['andıgraund] adjective
1 yeraltı
İngilizce örnek : We have an underground car park.
Türkçe çevirisi : Yeraltı otaparkımız var.
İngilizce örnek : There's an underground passage between the two bus stops.
Türkçe çevirisi : İki otobüs durağı arasında bir yeraltı geçidi var.
İngilizce örnek : An underground stream runs through this cave.
Türkçe çevirisi : Bu mağarada bir yeraltı akarsuyu akıyor.
2 gizli
¤ noun
BE. yeraltı treni, metro * eşanlamlı : subway
İngilizce örnek : I always take the underground.
Türkçe çevirisi : Her zaman metroya binerim.
İngilizce örnek : I had to take a taxi because there was a strike on the underground.
Türkçe çevirisi : Taksi tutmak zorunda kaldım çünkü metroda grev vardı.
İngilizce örnek : I don't use the underground much because I can walk to the office.
Türkçe çevirisi : Metroyu pek kullanmıyorum çünkü büroya yürüyerek gidebilirim.
* underground tank = sarnıç
