• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

treat

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 2901

TREAT = [tri: t] verb
1 muamele etmek, davranmak
İngilizce örnek : He says everyone is equal but he treats his wife badly.
Türkçe çevirisi : Herkesin eşit olduğunu söylüyor ama karısına kötü davranıyor.
İngilizce örnek : I don't like it when people treat me like a child.
Türkçe çevirisi : İnsanlar bana çocumuşum gibi davranınca bundan hoşlanmıyorum.
İngilizce örnek : My boss sometimes treat me badly.
Türkçe çevirisi : Patronum bazen bana kötü davranıyor.
İngilizce örnek : They treated him roughly.
Türkçe çevirisi : Ona kaba davrandılar.
İngilizce örnek : We treat the manager with respect.
Türkçe çevirisi : Müdüre saygıyla davranıyoruz.
2 ele almak * eşanlamlı : handle, deal with, negotiate
3 düşünmek, saymak, görmek
4 ikram etmek, ısmarlamak * eşanlamlı : wine and dine, indulge, pay for
İngilizce örnek : My friends are treating me to dinner tonight.
Türkçe çevirisi : Arkadaşlarım bu akşam bana yemek ısmarlıyorlar.
5 kimyasal işleme tabi tutmak
İngilizce örnek : The wood has been treated against rot.
Türkçe çevirisi : Ahşap, çürümeye karşı kimyasal işlemden geçirildi.
6 tedavi etmek * eşanlamlı : medicate, heal
İngilizce örnek : The child is being treated in hospital.
Türkçe çevirisi : Çocuk hastanede tedavi ediliyor.
İngilizce örnek : The wounded soldiers were treated carefully.
Türkçe çevirisi : Yaralı askerler dikkatle tedavi edildiler.
İngilizce örnek : The doctor is treating me for cancer.
Türkçe çevirisi : Doktor kanserimi tedavi ediyor.

1: 0 ms