transcendent

TRANSCENDENT = [tren'sendınt] adjective
üstün, ulu, yüce

TRANSCENDENT
transcendent experience = aşkın deneyim
transcendent beauty = aşkın güzellik
transcendent power = aşkın güç
transcendent knowledge = aşkın bilgi
transcendent spirituality = aşkın ruhsallık
transcendent consciousness = aşkın bilinç
transcendent reality = aşkın gerçeklik
transcendent wisdom = aşkın bilgelik
transcendent love = aşkın sevgi
transcendent nature = aşkın doğa
transcendent being = aşkın varlık
transcendent realm = aşkın alan
transcendent truth = aşkın gerçek
transcendent existence = aşkın varoluş
transcendent purpose = aşkın amaç
transcendent soul = aşkın ruh
transcendent vision = aşkın vizyon
transcendent harmony = aşkın uyum
transcendent light = aşkın ışık
transcendent joy = aşkın neşe
transcendent bliss = aşkın mutluluk
transcendent energy = aşkın enerji
transcendent presence = aşkın varlık
transcendent faith = aşkın inanç
transcendent purpose = aşkın amaç
transcendent truth = aşkın gerçek
transcendent consciousness = aşkın bilinç
transcendent unity = aşkın birlik
transcendent grace = aşkın lütuf
transcendent insight = aşkın içgörü
transcendent potential = aşkın potansiyel
transcendent enlightenment = aşkın aydınlanma
transcendent state = aşkın durum
transcendent reality = aşkın gerçeklik
transcendent realm = aşkın alan
transcendent understanding = aşkın anlayış
transcendent joy = aşkın neşe
transcendent serenity = aşkın huzur
transcendent presence = aşkın varlık
transcendent love = aşkın sevgi
transcendent beauty = aşkın güzellik
transcendent art = aşkın sanat
transcendent purpose = aşkın amaç
transcendent potential = aşkın potansiyel
transcendent wisdom = aşkın bilgelik
transcendent power = aşkın güç
transcendent transformation = aşkın dönüşüm
transcendent reality = aşkın gerçeklik
transcendent connection = aşkın bağlantı
transcendent journey = aşkın yolculuk