• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

think

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 219

THINK = [tink] verb
thought [to: t]
1 (about/of) düşünmek * eşanlamlı : consider, conceive, contemplate, meditate
İngilizce örnek : I will think about your proposal, and give you an answer.
Türkçe çevirisi : Önerinizi düşüneceğim, ve size bir yanıt vereceğim.
İngilizce örnek : You must think about what to do.
Türkçe çevirisi : Ne yapman gerektiğini düşünmelisin.
İngilizce örnek : We are thinking about taking a trip next month.
Türkçe çevirisi : Gelecek ay geziye çıkmayı düşünüyoruz.
İngilizce örnek : You look worried; what are you thinking about?
Türkçe çevirisi : Kaygılı görünüyorsun, neyi düşünüyorsun?
İngilizce örnek : What do you think about modern art?
Türkçe çevirisi : Çağdaş sanat hakkında ne düşünüyorsun?
İngilizce örnek : I can't think of where to go now.
Türkçe çevirisi : Şimdi nereye gitmek gerektiğini düşünemem.
İngilizce örnek : I was thinking of my plans for the weekend.
Türkçe çevirisi : Hafta sonu planlarımı düşünüyordum.
İngilizce örnek : What are you thinking of?
Türkçe çevirisi : Ne düşünüyorsun?
2 sanmak * eşanlamlı : suppose, presume, assume
İngilizce örnek : I think that's a good idea.
Türkçe çevirisi : Sanırım o iyi bir fikir.
İngilizce örnek : I think you are right.
Türkçe çevirisi : Sanırım haklısın.
İngilizce örnek : I don't think she is telling the truth.
Türkçe çevirisi : Doğruyu söylediğini sanmıyorum.
2 görmek, düşünmek
İngilizce örnek : I think of him primarily as a politician.
Türkçe çevirisi : Onu daha çok bir politikacı olarak görüyorum.
3 (of) bulmak
İngilizce örnek : What do you think of the new boss?
Türkçe çevirisi : Yeni patronu nasıl buluyorsun?
İngilizce örnek : What do you think of the new barmaid?
Türkçe çevirisi : Yeni kadın barmeni nasıl buluyorsun?
İngilizce örnek : What do you think of this computer?
Türkçe çevirisi : Bu bilgisayarı nasıl buluyorsun?
İngilizce örnek : What do you think of his latest novel?
Türkçe çevirisi : Onun son romanını nasıl buluyorsunuz?
İngilizce örnek : 'What do you think of this novel?' 'It is a bit boring.'
Türkçe çevirisi : 'Bu romanı nasıl buluyorsun?' 'Biraz sıkıcı.'
İngilizce örnek : 'What did you think of the film?' 'It was fascinating!'
Türkçe çevirisi : 'Filmi nasıl buldun?' 'Büyüleyiciydi!'
4 (of) hatırlamak
İngilizce örnek : I'll tell you that man's name as soon as I think of it.
Türkçe çevirisi : O adamın adını hatırlar hatırlamaz sana söyleyeceğim.
* think out/through = düşünüp taşınmak
* think over = üzerinde düşünüp taşınmak
İngilizce örnek : If you can't decide now, you can think it over and tell me tomorrow.
Türkçe çevirisi : Şu anda krar veremiyorsan üzerinde düşünüp taşınabilir ve bana yarın söyleyebilirsin.
İngilizce örnek : Let me think over your offer and give you an answer tomorrow.
Türkçe çevirisi : Teklifinizi düşünüp taşınayım ve yarın size bir yanıt vereyim.
İngilizce örnek : I can't give you a decision right now; I need to think it over.
Türkçe çevirisi : Şu anda size bir karar veremem, onu düşünüp taşınmam lazım.

1: 0 ms