Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 3933TERBİYE = (terbiye nedir; terbiye ne demek; terbiye İngilizcesi) 1. Eğitim: «Hepsi de karşılıklı bir iyilik ve bir terbiyeden istifade etmekteydiler.» - = Ş. Hisar. 2. Görgü: «Davudi sesi, şetareti, terbiyesi kendisini hem kadınlara hem erkeklere sevdirmişti.» - = H. Müftüoğlu. 3. Bazı yemeklerin suyunu türlü yollarla koyulaştırma. 4. Eti, pişirmeden önce çeşitli baharatlar, yağ, salça vb. şeyler içinde bir süre bekletme. 5. Hayvanı alıştırma: «Sessiz sinema filminde bir yabani atın terbiye sahnesi gösteriliyordu.» - = F. R. Atay.
TERBİYE = (terbiye nedir; terbiye ne demek; terbiye İngilizcesi) At arabasında dizgin.
TERBİYE = (terbiye nedir; terbiye ne demek; terbiye İngilizcesi) Dizgin.
TERBİYE = (terbiye nedir; terbiye ne demek; terbiye İngilizcesi) eğitim.
terbiye = eğitim [eski terim - öz Türkçe]
terbiye = görgü [eski terim - öz Türkçe]
terbiye = cezalandırma [Osmanlıca - Türkçe]
terbiye = eğitim [Osmanlıca - Türkçe]
terbiye = yetiştirme [Osmanlıca - Türkçe]
terbiye = edeb [Türkçe - Osmanlıca]
terbiye = iz'ân [Türkçe - Osmanlıca]
TERBİYE = 1) Marinad (et, tavuk ve balık için). 1) Bağlamak (Çorbalar için: un, bütün yumurta veya sarısı, yoğurt veya limon suyundan yapılan tat ve bağlama unsuru).